Gökhan Zan
Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü’nün bu haftaki konuğu, yeni sezonda attığı ve attırdığı gollerle forvet oyuncularına kafa tutan genç futbolcumuz Gökhan Zan. Son olarak Gençlerbirliği karşısında galibiyet golümüze imza koyan Gökhan, bu golü atacağını önceden nasıl hissettiğini, UEFA Kupası ile lige yönelik öngörülerini, ilginç transfer anısını ve gelecekten beklentilerini Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü’nde anlattı…
Bu sezona çok iyi başlayan Gökhan Zan’dan herkes sadece gol attırmamasını beklerken, o topun kalelerden birine girmesini önlemeye çalışmanın dışında, meşin yuvarlağın filelere hasretini rakip kalede sonlandırmanın peşine de düştü. Ve bu arzuyla kendi yarı alanını terk edip ileriye gittiği anlardan 3’ünde gol sevincini yaşayarak, topun santra çizgisine dikilmesine sebep oldu.
Attığı bu üç golün ikisini kafayla rakip filelere bırakan Gökhan Zan, Gençlerbirliği maçında kaydettiği golü sorduğumuzda gözleri parlayarak “İçime doğdu” tabirini kullanıyor. “Top dışarı çıktığı andan itibaren gol atacağımı hissettim” diyen başarılı futbolcumuz, “Pozisyon olduğunda gol olabileceğini hissetmiştim. İleri çıktığımda bana boş alan kalsın diye herkesi içeriye doğru yönlendirdim. Bütün takım arkadaşlarıma “İçeriye girin” diye bağırıyordum. Bir anda rakiple bire bir kalacağımı da, o topun gol olacağını da hissettim. Başlangıcından bitimine kadar çok güzel bir goldü” diye anlatıyor 3 puanlık kafa vuruşunu…
Attığı 3 gol, yaptığı 2 asistle hücum bölgesi oyuncularına parmak ısırtan Gökhan Zan, kendisi için de şöyle düşünüyor: “Benim öncelikli olarak bir maçta ilk hedefim rakibe gol attırmamak. Rakip forvetlere karşı takımımın defans hattını korumak. Ama bunların yanısıra gol atmak da ayrı bir zevk. Takıma ekstra katkı sağlamak bana inanılmaz keyif veriyor. Fakat bunlar sadece benim değil, bütün takımın başarısı. Takım arkadaşlarımın bana olan desteği, beraber yaptığımız mücadele.”
Gençlerbirliği galibiyetinin Takımımız ve Camiamız adına çok önemli olduğunu söyleyen Gökhan Zan, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada alınan 1-0’lık galibiyetin kendilerini sevindirdiğini belirtirken, Vestel Manisaspor’un çıkışından da bahsetti. “Türk futbolu herhalde özlenen günlerine kavuşuyor” diye konuşan milli yıldızımız, “Vestel Manisaspor’un çıkışı çok önemli ancak, ilerleyen günlerin ne göstereceği hiç belli olmaz. Anadolu takımlarının lige renk kattığını görüyoruz. Bu sezon, ligin atmosferini heyecanını değiştiriyorlar. Avrupa’da daha çok Türk takımının mücadele etmesini istiyoruz. Türk futbolunun gücünü herkes yakında görecek” dedi.
Yaşanan puan kayıplarını ise “şanssızlık” olarak değerlendiren Gökhan Zan, “İlk haftalarda defansta bir takım problemler oldu. Şu anda bunlardan eser yok. Kaybettiğimiz, berabere kaldığımız maçlarda şanssızlığın yanısıra kendi hatalarımız da önemli bir etkendi. Bu kayıpları ilk haftalarda yaşamamız aslında bir şans olarak değerlendirilebilir. Bir takım açıklarımızı, yanlışlarımızı, hatalarımızı erken gördük ve bunlardan ders almaya başladık.” şeklinde görüş belirtti.
Yeni kurulan takımlardaki problemli dönemlerin kendileri için geride kaldığını vurgulayan Gökhan, “Çok genç bir takım olduk. Geçen süre içinde de takım olma yolunda çok önemli mesafeler katettik. Sezon başında bir takım problemler yaşandı ama erken bitti. Uyum sorunu diye adlandırılan bölümü de geride bıraktık. Artık hedefe tam anlamı ile kilitlenmiş bir şekildeyiz” dedi.
Geçen sezon sık sık yaşadığı sakatlıklarını hatırlattığımız Zan, “Her futbolcunun başına gelebilecek iş kazaları geçen yıl bana sık sık uğramıştı. Çok şükür bu sene önemli bir sakatlık atlatmadım. Bunlar bütün futbolcuların yaşayabileceği şeyler. Kendine en iyi bakanı bile 1 yıl oynamayabilir. Bu da bu mesleğin risklerinden bir tanesi. Bunlarla yaşamak zorundayız” diyerek, düşüncelerini ifade etti.
Antrenmanlarda çok iyi çalıştıklarını söyleyen genç futbolcumuz, “Hocamız antrenman bilgisi çok geniş bir insan. Bizimle teker teker ilgileniyor. Eksiklerimizi gidermemiz için özel olarak programlar uyguluyor. Ben de maç trafiğimiz yoksa kendimi geliştirmek için özel antrenmanlar yapıyorum. Zaman ilerledikçe daha iyi bir Gökhan Zan izleyecekiniz” dedi.
Gaziantepspor’a kiralanan ve geçen yıl takıma geri dönen milli oyuncumuz, Gaziantep tecrübesinin kendisi için çok önemli olduğunu ve tam anlamı ile büyük takımlarda oynamaya hazır bir futbolcu olarak yetiştiğini söyledi. Gökhan Zan o günleri de şöyle anlatıyor:
“Gaziantep’te devamlı maç yaptım. Maç tecrübem arttı. Profesyonelliğimi geliştirdim. Sahada nerede durmam gerektiğini pozisyonlarda ne yapmam gerektiğini daha iyi kavradım. Anadolu ile büyük kulüpler arasındaki farkı gördüm. Oradayken ne medya desteğiniz var, ne de taraftar desteğiniz. Büyük takımlarda ise bunların hepsi en üst seviyede”
Basında çıkan “Arsenal, Gökhan Zan ile ilgileniyor” haberlerini sorduğumz Gökhan’ın yüzünü önce bir gülümseme alıyor sonra konuşmaya başlıyor: “Böyle birşeyin olması bana gurur verir. Sadece beni sevindirmez bütün Camiamız’ı mutlu eder. Ama ben önce Beşiktaş’a yakışır bir futbolcu olmak, bu formayı hak etmek ve ardından Milli takımda Beşiktaş’ı en iyi şekilde temsil ederek Avrupa’nın büyük kulüplerinden birisine gitmek istiyorum”
Gökhan, Milli Takımımız’ın durumundan da bahsediyor: “Üçte üç yaptık. İyi gidiyoruz. 8 gol attık hiç gol yemedik. Fatih Hoca’nın önümüze koyduğu hedefin ilkini başardık. Bu ilk periyottu ve kazasız atlattık. İkinci bölümün başlamasına 5 ay gibi bir zaman var. O dönemeç biraz daha keskin gözüküyor ama Norveç ve Yunanistan maçlarını da alarak bu gruptan çıkarız”
Ve konu Takımımız’ın hedefleri ile zorlu fikstüre geliyor. Gökhan Zan, “Bir ay içerisinde çok önemli 8-9 maçımız var” diyerek başladığı konuşmasını, gözlerinde beliren hedefe kilitlenmiş ifade ile şöyle sürdürüyor:
“İyi hazırlanmamız ve iyi dinlenmemiz gerekiyor. Fedakarlıktan sakınmamamız lazım. Saha içinde olduğu gibi saha dışında da profesyonel yaşamalıyız. Çünkü bir hedefe baş koyduysanız ve o hedefi başaracağınıza inanıyorsanız, konsantrasyon, moral ve motivasyonunuzun çok üst düzeyde olması lazım. Üst üste UEFA Kupası, lig ve Türkiye Kupası maçları yapacağız. İlk rakibimiz Tottenham. İngilizlerin güçlü takımlarından bir tanesi. Kadrolarına bakıldığı zaman çok önemli oyuncuların isimleri ile karşılaşıyorsunuz. Yedek kulübesi bile yıldızlarla dolu. Ancak biz de genç ve çok koşan bir takımız. Dikkatli olmamız lazım. Nasıl başlarsak öyle gider. İlk maçta alınacak 3 puan gruptan çıkmak için önemli avantajlar sağlayacak. Perşembe akşamı konsantrasyon, moral, motivasyonun üst seviyede olduğu, oyun disiplinine sadık olan bir 11’in sahada olması lazım. Avrupa’da hata yapmak gibi bir lüksümüz yok. Ben ilk andan itibaren hedefimiz şu bu diye konuşmayı sevmiyorum. Bence hedeflerimiz maç maç kazanmak olmalı. Önce Tottenham’ı sonra sonra Dinamo Bükreş’i ve diğerlerini mağlup etmeliyiz.”
Beşiktaş’ta Türkiye Kupası’nı Süper Kupa’yı kazandığını ancak Şampiyonluk sevincini yaşayamadığını büyük bir özlemle söyleyen Gökhan, “100. yılımızdan beri Şampiyonluk sevincini yaşayamadı bu Camia. Umarım bu sene şeytanın bacağını kırarız. En büyük hayalim Beşiktaş forması ile Şampiyonluk yaşamak. Sonra da Avrupa’da kupa kazanabilmek. Bir istikrar tutturmak lazım. Bu istikrarı yakalayabildiğimiz zaman Avrupa’da kupa kazanabiliriz. Ama bir kere kazanılan bir başarı değil önemli olan. Kazandığınız Şampiyonlukların üzerine koyabilmelisiniz” dedi.
Son olarak futbol yaşamına ilişkin bir anısını paylaşmasını istediğimiz Gökhan Zan, Beşiktaşımız’a transferinin ilginç öyküsünü anlatıyor:
“Çanakkale Dardanelspor’da oynadığım dönem, bir gün evde ailemle oturuyordum. Birden telefonum çaldı; bir baktım arayan Başkanımız Niyazi Önen. Merakla telefonu açtım ve Niyazi Başkanımız, beni Beşiktaş’a verdiğini söyledi. Ben neredeyse şok geçirdim. Çünkü evde oturuyorum ve bir telefon geliyor, Türkiye’nin en büyük takımının futbolcusu olmuşum. İnanamamıştım. “Benden haber bekle” dedi telefonda. Sonra Feyyaz Uçar ve ardından da Hüsnü Güreli aradı. Anlayacağınız şok üstüne şok yaşadım. Çanakkale Dardanelspor kampına gidecektim; onun hazırlıklarını yaparken, ertesi gün İstanbul’a gelerek Beşiktaş’ın futbolcusu oldum.”